RSS

Yüzmeye başladın annem:))

Güzel gözlüm artık yüzüyorsun:) 25/04/2015'te anaokuluna birlikte gittiğiniz(Selahattin dede servisinden arkadaşın) Aysu'nun annesi Ayfer(Otan) hanımın önerisi ile Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Doğa Koleji'nin havuzundaki kursuna başladın. 3 ay geçtikten sonra öğretmenin yüzebildiğini söyledi ancak senin kendini suya bırakacak cesareti göstermeni bekledik. Bunu Nina'na söylediğimde bana senin tam olarak yaptığına emin olmadığın işi yapmayacak yapıda olduğunu hatırlattı. Çünkü sen, yeni konuşmaya başladığın dönemde de, adını söylediğinde tam olarak anlamayıp adını "duygu" sananların sayısı artınca adını söylemeyi bırakmıştın. Sanırım benzer bir tepkiyi yüzme için de vermektesin. Bunu atlatabilmek için Nina'n bahçelerindeki havuza davet etti bizi, bahaneyle dört bacılar güne de başladık bu arada. Nina'nlara gittiğimiz gün suya girdiniz, çeşitli oyunlarla sana nefes yardımıyla suyun üstünde kalmayı, tedirgin olmadan kulaç atmayı, havuzun kıyısından suya kendini bırakmayı gösterdi ve yavaş yavaş yapmanı yani kendine ve yüzmene güvenmeni sağladı. Bundan sonraki ilk dersin 15.08.2015 günüydü ve kursta kıyıdan kendini suya atıp sudan çıkınca birkaç kulaç yüzmüşsün. Baban videonu gösterdi bana. Teşekkür olsun Nina'ya:)) Gurur duydum seninle annem. Yine on numara beş yıldız hareket yaptın. Seni seviyorum...

Kreiken!

Hayır, efsanevi deniz canavarı değil. Ankara Üniversitesi gözlemevinin adı. Bugün hem Duru hem de benim için bir ilk yaşandı. Biz hayatımızda ilk defa bir teleskop gördük. Teleskop dediysem Duru'nun tarifiyle bir yandan diğer yana gittikçe daralan silindir biçiminde olanlardan değil. Dev gibi olan, hatta kendine ait minik bir binası ve merceğinin etrafında hareketli kubbesi olan bir teleskoptan bahsediyorum.

Biz bu teleskoptan bir şeyler görmek için uzunca bir sıraya girdik. Neredeyse bir saat kadar bekledik. Teleskop kulübesine çıkıp dört - beş adımlık merdivenleri tırmanınca beklentilerimizle karşılaşamayacağımızdan korktuk. Çünkü hava bulutluydu ve Satürn bulutların ardındaydı.

Şansımız bu kadar kötü olamaz diye düşünürken bulutlar bir dakika kadar müsaade etti. İşte o arada biz mini minnacık bir satürn silüeti görebildik. Halkaları bile seçiliyordu.

Bunun yanısıra göktaşı yağmurundan bir iki meteor yanışı görme şansımız da oldu.

Duru halinden memnun ama yorulmuş, biraz da sıkılmış görünüyordu. Bu negatif etkilere rağmen keyif aldığını düşünüyorum. Yoksa az önce yatağa yatırdıktan sonra tekrar çıkıp, yanıma gelip teşekkür edip beni öpmezdi. Sanırım beni seviyor...

Nasıl Bir Öksürük?

Geçmedi. Ne kadar oldu, geçmedi. Hastalığa dair emareler ortadan yavaş yavaş kalktı ama öksürük, hem de "hönk hönk" bir öksürük yerleşti. Midesi bile bulanıyor Duru'mun, öksürürken.

Okulunu çok merak ettiğini söyledi, laf arasında. Bu mutlu edici. Umarım içine girdiği ortam onu hayal kırıklığına uğratmaz. Okulu sevmek hem kolay hem de zor. İşi kolaylaştıran arkadaşlar elbette. Bakalım nasıl arkadaşları olacak Durişko'mun?

Bir de, kısa süre de olsa, yemekten sonra bahçede, üzerime uzanarak gökyüzüne baktık. Meteor yağmuru var bugünlerde. Duru için bir tane yakalamak istedim ama maalesef denk gelmedi. Zaten çok uzun oturmadı hanfendi, sıkıldı. Canı sağolsun...

Diş, Yeniden...

Diş hediğinin üzerinden beş sene geçti. Etobur bireylerin dünyasına hoşgeldin demiştim. Artık tam bir insan olma yolundaki son adımı da atmıştı Duru böylece. Süt dişleri çıkmaya başlamıştı.

Şimdi o dişler görev sürelerinin sonuna gelmeye başlıyorlar. Alt ön dişlerden soldaki, sallanmaya başladı. Duru haberi telefonda verdi bana, "dişim sallanıyor baba" dedi.

Kendisi sallanan dişin ağrısını börek yerken diş etinin çizilmesine bağlamış, annesine durumu anlatmış. Annesi ağrıyan yerin sabah geçeceğini söylemiş, ancak sabah olmasına rağmen ağrı geçmemiş. Annesi dikkatli bir şekilde inceleyince dişlerden birisinde bir farklılık tespit etmiş ve dişin sallandığı ortaya çıkmış.

Hayatının yeni bölümüne hoşgeldin Duru'm. Büyüdükçe çocukluğa dair nesneler azalır, büyüklerin dünyasına dair şeyler doldurur oraları. Çocukluk, bir telafi ocağıdır. Hata yapma özgürlüğünü dolu dolu yaşanır. Süt dişlerine kötü mü baktın, olsun, vücudun sana yeni bir şans verecek. Bu sefer gelen dişlerine özenli baksan iyi edersin, bir ömür boyu seninle olacaklar bu dişler...

Büyümek, telafinin gittikçe zorlaştığı bir macera. Tüm hayatın sallanan ama düşmeyen dişlere olan endişen gibi sürsün. Bir an gelsin ve büyüklük hayatının olmazsa olmazları acı, keder, yalnızlık... süt dişleri misali kopsun gitsin senden...

Hayatının yeni dönemi hayırlı olsun kızım. Güzel gözlü, güzel gülen kızım benim...

Sudoku

Duru bugün ilk sudokusunu çözdü. Dörde dörtlük bir sudokuydu. Kuralları anlattım, çözdü.

Başka bir şeye ihtiyacım yok bugün. Milli piyango çıkmasa da olur.

Mutlu oldum çünkü...

Bu yazıyı sen de oku istedim:

Pek sevmem aslında annecim internette dolaşan yazıları, aslına bakarsan pek de okumam, hızlıca geçerim ama bu yazı dikkatimi çekti. Yazıyı okuyunca, sanki yüreğimden geçeni, sana karşı hislerimi, diyeceklerimi tam olarak ben gibi yazmış birisi(Uğur Gökbulut) dedim:)) Bloguna yazayım ki senin okumanı sağlayayım istedim. Şimdilik bu kadar diyeceklerim, seni seviyorum kuzummm