RSS

Biz, büyüyoruz...

21.04.2009
Aylık kontrol günümüz yaklaşıyor sonunda, mustafa için de uygun günü tespit ettikten sonra yarın arayacağım doktorumuzu. Yine oldukça heyecanlıyım, umarım bir terslik yoktur. Her seferinde bir terslik olabilecek hissiyatındayım aslında, sebepsiz ve hatta oldukça gereksiz bir his bu ama elden bir şey gelmiyor işte, huy:)

Bu ay geçmek bilmedi bir türlü. Ya cinsiyetini öğrenme ihtimalimizden ötürü ya da artık bebeğimiz olacağının fiziksel olarak tam anlamıyla belli, görünür olmasından.

Mustafa bey blogu açtığından beri buraya bir şeyler yazma niyetim vardı ama bir türlü beceremedim ya da elim ermedi. Hamileliğimin başından beri normal zamandan farklı olarak hissettiklerime ve hamileliğin bendeki belirtilerine dair kısa kısa bir şeyler yazayım daha da unutmadan üzerinden daha çk zaman geçmeden.
Baş dönmelerim ve bir miktar(!) sendelemelerim oluyordu henüz 2+1 olacağımızı öğrenmeden önce, hatta tayfayla Onur'lara kahvaltıya gittiğimiz gün elimdeki tepsiyi devirerek herkese ilan etmişim bu durumu daha öğrenmeden. Sonra bana uzun geleceğini başladığında bilmediğim bulantılar başladı, aa gerçekten de baş dönmesi-mide bulantısı harbiden oluyormuş diyordum başlarda bulantının bu kadar süreceğini bilmeden sempatik bularak. Neyse hatırlayıp sinirlendirmeyeyim kendimi, şimdilik oldukça az, bu bana yeter. Bir de elbette baş ağrısı var, tam olarak ne zaman sıklaştığını hatırlamıyorum ama zaten migrenli birisi olmamdan kaynaklı sanırım bu. Uykudan uyandığımda başlamış olduğunu gördüğüm en iyi ihtimalle o günün akşamına sona eren, hatta ne yazık ki ertesi günün gecesine kadar da sürebilen baş ağrıları. Bunlar için geride kaldı diyemeyeceğim ama son günlerde pek şiddetli değil en azından. Başka, başka??? Son olarak da mide yanmaları/ekşimeleri başladı; hamileliğin sonuna kadar da sürer diyorlar bunun için. Neyse çekeceğiz artık başka çare yok nasılsa. Anlık değişen hislerim azaldı artık, yani kastettiğim gördüğüm her şeyden çok çok yeme isteğim kalmadı ya da çok sevdiğim bir yemeği tam yemeğe hazırlanırken aniden tiksinme duygum hortlamıyor ya da özellikle sabah bulantılarım yok artık. Anlık değişen hislerim deyince yanlış anlaşılmasın aniden sinirlenmem, aniden ağlayabilmem ya da hemen peşinden kahkaha atabilmemde bir değişim yok. Artık bebeğimiz büyüyor o nedenle doğal olarak kilo alıyorum, kendimi durduramadığım için değil. Karnım iyice belli olmaya başladı, artık hamile kalmadan önce giydiğim birkaç istisna hariç hiçbir kıyafetime giremiyorum:) Et, balık, meyve yemeye, süt içmeye özen gösteriyorum. Yediklerim için hayatımda ilk kez besleyici ya da faydalı diye düşünerek yiyorum. Kendimden beklemediğim bir sabır ve gayretteyim.
Yazdıklarımın hiçbirisi şikayet niyetli değil, aslen ben gayet memnunum halimden. Ulaşacağım (İnşallah) sonucu düşünmek rahatlatıyor. Elbette bu konuda da Mustafa bey ile birlikte olmanın ayrıcalığı sayesinde... Her zaman desteğim, umudum oluyor bana. O benim hislerimi anlar, bunları yazamadığımı da.
Özetle mutluyum umutluyum halim(iz)den. Heyecanla bekliyorum randevuyu, bakalım bu sefer ne kadar olmuş +1 efendi. Hanım mıymış yoksa bey mi? Bir daha kelimeleri toparlayabildiğim zamana kadar bu kadar...

Uzun Ara...

Son yazıyı gireli neredeyese bir ay olacak. Neler oldu bu süre zarfında? Özetle aktaracağım, ama şimdi değil.

Tıpta ilerlemeler, doktorların kalitesi, mucizevi icat internet... Tüm bunlar hamileliği bir noktaya kadar kolaylaştıran unsurlar. Yalnız bu işi ilk defa yaşayan biz hala el yordamıyla ilerliyoruz. Bize özgü değil elbet, önceki hayatından farklı bir süreci yaşayan herkes için bu böyle ve ömrün sonuna kadar böyle gidecek gibi görünüyor. Özellikle benim kimi zaman "aşırı" tedirginliğim, Nazife tarafından dizginleniyor.

İki çocuk düşünen bir çift olarak ilk çocuğun sürekli deneme yanılma ile büyütüleceğini söylemek pek zor olmasa gerek. Kaldı ki bu tespiti yaparken her ikimiz de büyük çocuk olmanın zorluklarını bilerek konuşuyoruz.

Bebeğin cinsiyeti konusu sürekli gündemde. Yalnız bunu biz gündeme getirmiyoruz, daha çok arkadaşlar, aileler... Biz biraz konuştuk ve boyumuzun ölçüsünü aldık, bu tehlikeli sulara girmeye niyetimiz yok. Neden böyle söylediğimi daha sonra anlatacağım.

Yine de merak edenler için henüz cinsiyetinin tespit edilemediğini söyleyeyim. Belli olduğunda buradan tüm dünyayla paylaşacağım.

Bir de 27 marttaki doktor randevumuzda Fasulye'nin baş-popo boyunun 7 santimetre olduğunu gördük. Ense pilisi kalınlığı normal boyutlarda, ikili test sonuçları olumsuz bir veri içermiyor.

Eller, kollar, ayaklar hiç durmuyor, annesinin yatay olduğu anlarda daha da hareketleniyor. Elini ağzına götürdüğü anda doktorumuz bir fotosunu aldı.

Önümüzdeki günlerde bir sağlık ocağı ziyareti var, ay sonuna doğru da dokturumuzu ziyaret edeceğiz.

Şimdilik bu kadar diyelim...