RSS

Babalar Günü

Ben babayım. Duru'nun babası. Bana ilk defa birisi "baba" dedi. Bu çok ilginç bir duygu.

Duru doğduğundan beri onun babasıyım. Ama sanki yıllar ilerledikçe daha bir baba oluyorum. Okul çağı geldi çattı. Ne ara beş yıl geçti? Bir iki ay sonra anaokulu,  seneye ilk okul başlayacak. Asıl zorlu zamanlar daha gelmedi. Dersler, arkadaşlar, öğretmenler, okul müdürleri, sınavlar, roller, statüler, aşklar...

Bunlarla dolu bir hayat önünde duruyor Duru. Bir yerlerde bir şeyler senden habersiz yaşanıyor. Makinanın dişlileri dönüp duruyor. Evimizin güvenli, bahçemizin sakin dünyasını geri dönülmez bir şekilde aşacağın günler geliyor. Duvarın öte yanında çok büyük bir dünya var. Benim görevim sana bu dünya ile ilgili ipuçları vermek. Ama gerisini senin bizzat kendin keşfetmen gerekiyor. Benim gözümden gördüğüm herhangi bir renkte bu dünya. Senin gözün onu ne renk görecek, bilemem. Bilmek de istemem. Sadece yürüyeceğin yollar için senden daha kuşkucu, güvenlikçi, garantici davranabilirim. Yine de, adımlarının sana ait olduğunu bilmeni, seni bu duygu ile büyütebilmeyi isterim. Merakının, bilgiye açlığının, sabrının ve inadının sonsuz olmasını dilerim.

Yürüyeceğin yolda, bazen büyükçe ayak izleri görebilirsin. Bu aynı yere gitmek zorundayız anlamına gelmesin. Bambaşka hayalleri kovlayacaksın belki. Bu beni üzmez, üzmeyecek. Hatta neler yapabileceğini, nerelere gidebileceğini düşünmek bana heyecan veriyor. Seni bir macera kitabı gibi görüyorum bazen. Kapağı o kadar güzel ki. İlk sayfaları o kadar huzurlu ve okurken vanilya kokusu kaplıyor odayı. Tüm ailen, hep beraberce yazıyoruz sayfalarını. Ama biliyoruz ki, hepimizin yazdığından daha güzel, büyük ve gizemli bir kitapsın sen. Kendi içinde, derinlerinde büyüyen, filizlenen bir çiçeksin. Dünyaya kendinden gelen bir güzellik sunacaksın.

Sana inanıyor, neler yapacağını merakla bekliyorum. Bana "baabuş" dediğin günleri yaşıyoruz beraberce. Biliyor musun, çok mutluyuz, çok eğleniyoruz Duru. Baba - kız, çok mutluyuz...