Denizdeyiz, Boğsak / Taşucu'ndayız bu hafta.
Cumartesi sabah buraya gelmiştik, ilk gün neşeli geçti. Duru ilk kez denizle tanıştı. Sıcak bir karşılaşma oldu, bizimkisi denizi pek yadırgamadı. Eğlendi bile denebilir.
Yalnız bugün (pazar) işler tersine döndü. Durucuk kaç derece sıcaklığa geldiğinin farkına vardı. Huysuzlaştı, ağlamaklı oldu. Dünkü neşesinden eser yok şu an. Daha kötü olmasın diye çabalıyoruz. Aslında aksilikler dünden başlamıştı; pamukcuk çıkardı Duru hanım. Herhangi bir tedavi uygulamıyoruz, ama takipteyiz.
Şunu anladım; bebek sahibi olarak, bir baba olarak şu saatten sonra mesaimin %90'ını Duru için harcamalıyım. Bu hem Duru için hem de annesi için gerekli. Bunu "ne kadar yüce bir babasın, Mustaali!" deyin diye söylemiyorum. İşin içinde dev çelişkiler, sinirler-stresler olmasına, mevzubahis Duru olsa da onu boğazlama noktasına gelmeme rağmen yine de gönüllü olarak eğer bebeğimin peşinde koşuyorsam, bir dakika... bu olay gerçekten akıl ve mantıkla izahı zor bir olay olsa gerek.
Çok şükür aklımdan çok duygularımla hareket eden biriyim. Hiç akıl yok ki efendim...
0 yorum:
Yorum Gönder