Bu ağır düşünceler çok yormuş olmalı ki Duru'yu, piknik yolunda, daha arabada uykuya dalıverdi.

Gölbaşı'ndaki piknik alanına vardık. Açık hava ile ilk temaslar sağlanıyor. Annesi oryantasyon turlarında...
Arabasından etrafı seyretmeye başladı bile. Etrafta o kadar çok çocuk var ki, doyasıya oynayan, koşuşturan... Bizimkisi gün saymaya başladı iki ayağının üzerine durmak için.
Resimde görünmeyen iki kişi var. Birisi ben; ateş yakmakla meşgulüm. Diğeri Seda, görevlerinden birisi fotoğraf çekmek, diğeri boşalan bardakları şalgam, kola ve su ile doldurmak. Fotoğraf işine daha hakimdi diyebilirim yeni kankam için. Haftaya saçlarımızı boyatıp, sinema sinema gezeceğiz, sonraki hafta da beraber halı saha maçı yapacağız. Bu iş çok yürümeyeceğe benziyor şimdiden...
Çiftler yıllar içinde birbirlerine benzerlermiş ya. Hem cismen hem fikren olsa gerek. Farkında olmadan bir örnek giyinmişiz Nazife ile. Benzerliği farkedince evlenme ve çocuk sahibi olma konularında mutabakata vardık. Yaza düğünümüz var...
Annem Zerrin Özer'in gençliğini andırmamış mı? Onun da elinde telefon, güzel bir kare yakalamak için fırsat kolluyor. Sonra da çekiği resimleri telefonunun masa üstü olarak ayarlıyor. Fena pozlar da yakalamıyor hani...
Yeni kankam Seda. Mamak-Gülveren-Saimekadın muhitindendir kendisi. Bizim mahalleler yani. Bir gün biz de taşınırız be kanka. Belli mi olur? Belki İncesu, belki de İncek...
Pikniğin birbirleri ve çevre ile en uyumlu çiftini gururla sunarım efendim. Dede & torun...


Açık hava insanı acıktırıyor. Duru hanım her ne kadar biraz pütürlü olsa ve yemekte zorlansa da ezilmiş limonlu elmasını mideye indiriyor.


Açık hava insanı acıktırıyor. Duru hanım her ne kadar biraz pütürlü olsa ve yemekte zorlansa da ezilmiş limonlu elmasını mideye indiriyor.Yedik, içtik, güldük, eğlendik... Bir pikniğin daha sonuna geldik. Güneş batmaya döndüğünden Duru pelerinini giydi. Ayaklara da battaniye sarıldı. Henüz üşüdüğünü söyleyemiyor. Biz üşümüştür diye onun yerine karar veriyoruz. Muhtemelen hayatımız boyunca onun yerine kararlar vermeye çalışacağız, o da direneceki kendi kararları için. Böyle böyle zaman geçecek, bir gün bir bakacağız Duru da kucağında kendi bebeği ile pikniğe gidecek. Hiç de uzak değil bunlar, gözümüzü bir kez kapayıp açmaya bakar. Eğer yaşadığımız bu güzel anlar hiç geçmesin derseniz, gözünüzü sımsıkı kapatın, açmayın. Hayat denilen şey gerçekten çok kısa...

Benim Duru'm da bu kadar büyüyecek, benimle böyle fotoğraflar çektirecek mi? Bu kadar mutlu olmayı dilerim Allah'tan...

Benim Duru'm da bu kadar büyüyecek, benimle böyle fotoğraflar çektirecek mi? Bu kadar mutlu olmayı dilerim Allah'tan...










0 yorum:
Yorum Gönder