Geçtiğimiz haftalar içinde neler oldu? Özet geçelim...
- Üçüncü dişini çıkardı, üst sağ tarafta. Biz alt taraftakilerin simetriği çıkar diye beklerken iki ön dişin sağındaki tavşan dişi çıktı. O günlerde yine huzursuzlandı. Ateşlenmedi ama terledi. Bol bol kaşıyor dişin çıktığı yeri.
- Ayaklarına doğru eğilip çoraplarını dişliyor. Eğilebilmesi müthiş, hiç eğilip bükülmeyecek sanıyorduk Nazife'yle.
- Ga ga ga hecesini ısrarla söyleyebildi, bir de "radio" diyebilse.
- Ağzından da nefes almaya başladı.
- İlk defa hasta oldu. Adana ziyaretimizde ısı farkına yenik düştü. Antibiyotik ve öksürük şurubu başlandı. Yaklaşık bir hafta ilaçlara devam etti. Hastalığı süresince malumdur ki huzursuz bir insan oldu. Uyku düzeni bozuldu, burnu tıkandı. Bizim de huzurumuz kaçtı, uykuyu kaybettik. Ancak şimdi iyileşti, hepimizin morali yerinde çok şükür.
- Ek gıdaya geçtik. Ama ne geçiş. Yoğurtlar, taze meyve suları ve posaları, yemeklerin sularına ekmek banmalar... Yoğurdu iştahla yiyor ama kusuyor. Biz de yoğurda ara verdik. Meyveye odaklandık. Bir çok şeyi tadına aldırmaksızın yiyor. Yalnız muzu geri çevirdi. Garipsemeyin, ben de muz yemem. Genetik midir, tesadüf müdür zaman gösterecek. Ispanak, bamya, bezelye... Bunların üzerinden geçildi, onaylandı: Geri çevirme yok, aynen mideye teslim.
- Dün akşam Nazife Duru'yu koltuğun yanında ayakları üzerine dikti. Elleri koltuğun üzerinde, oyuncaklarla meşgulken ayakları yere sağlamca basar halde bir kaç dakika durabildi. Tabii ki yürümek gibi bir durumu yok, zaten yürümeyi anladığını da sanmıyorum. Bir çok şeyin farkında olduğunu tahmin ediyorum. Yine de farkındalıklarının sınırı hakkında bir fikrim yok.
- Sese karşı hassasiyeti arttı. Kendine seslenildiğini anladığını düşünüyorum. Göz teması kuruyor, yanından ayrılınca mızmızlanıyor. Duygusal bağ kurduğumuzu da söyleyebilirim. Yalnız şundan emin olamıyorum: Sabahtan akşama kadar geçen sürede beni görmediğinden dolayı beni unutuyor mu? Akşam eve gelen bu adama sadece onu çok eğlendirdiği için mi tepki veriyor? Onun etrafındaki sürekliliğimi anladığını ne zaman farkettirecek bana. Belki konuştuğunda, etrafındakilere beni sorduğunda... Kulağımla duymasam inanmam...
0 yorum:
Yorum Gönder