Evet! 25 şubattaki randevumuzda görmeyi umduğumuz şeyleri gördük. Belirgin bir baş, dirseklerden bükülü kollar, alt tarafta belirginleşmiş bacaklar.
Doktorumuz önceki randevuda bizim "fasulye" için "bebek" kelimesini kullamamıştı. Bilerek böyle yapmıştı. Ama artık ona bebek diyebilirmişiz. Muayene bittikten, odadan çıktıktan sonra dönüp tekrar sordum doktora. Güldü, "kollar, bacaklar... tamam işte, bebek" dedi. Ben de güldüm. Sonra heyecanıma güldüm. Şaşkınlığıma güldüm.
Nazife'ye güldüm.
Tunalı Hilmi caddesine güldüm.
Baktığım her yer güldü bana...
1 yorum:
annelik farklı derler hep, ama bir farkı yok işte. babalık da aynı hissedebilene...aynı heyecan, aynı korku, aynı sevinç. bebek değil de, bir insan yetiştirmek korkutuyor insanı. umarım bu heyecan hep güzel şeyler getirir size.
Yorum Gönder